Uzlaştırmaya tabi suçlarda uzlaştırma teklifi müştekinin bilinen en son adresine değil de doğrudan mernis adresine gönderilirse tebligatın usulsüzlüğü, dolayısıyla uzlaşma prosedürünün usulüne uygun şekilde işletilmediği her aşamada ileri sürülebilir. Bu nedenle dava açılıp yargılama sonunda sanık aleyhine mahkumiyet kararı verilse dahi mahkumiyet kararının kaldırılması sağlanabilir.

Bu konuda emsal gösterilebilecek yakın tarihli Yargıtay Kararı;

“…Dosya kapsamına göre, mahkemesince uzlaştırma işlemleri için çıkarılan tebligatın müştekinin bilinen en son adresine yapılmadığı, müştekinin mernis adresi ile ceza infaz kurumundan tahliye olduğu sırada belirttiği adreslerinin farklı olduğu, bu sebeple uzlaştırma işleminin usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile iddianamenin iadesi kararı verilmesi üzerine, Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz üzerine mercii Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulüyle iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; 2709 Sayılı 1982 Anayasasının Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinin; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” şeklinde düzenlendiği, 6099 Sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değişik 7201 Sayılı Kanun’un 10. maddesinin; “(1) Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, müştekinin 25/01/2017 tarihinde Adıyaman E Tipi Ceza İnfaz Kurumundan tahliye olurken bildirdiği adres ile 05/04/2017 tarihinde adres araştırma tutanağında belirtilen adresin …Loj.karşısı, … Caddesi, … Apt. Kat: …, No: … /Diyarbakır adresi olduğu, ancak uzlaştırma işlemleri sırasında uzlaştırma teklifinin müştekinin mernis adresi olan … Mah. Yıkıkkaya Sok. No: …, İç Kapı No: …, …/ Diyarbakır adresine tebliğ edildiği, tebligatın müştekinin bilinen son adresine yapılmadığı gerekçesiyle uzlaştırma işleminin geçerli olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı … Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/02/2018 tarihli ve 2018/283 değişik iş sayılı kararının 5271 Sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA,…” (T.C. Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3685 E. 2018/9527 K. 23.05.2018)

Özgürlüğünüz değerlidir.