TASARLAYARAK ÖLDÜRME SUÇUNDAN KESİNLEŞEN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI KALDIRILDI!

Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi 08.11.2016 tarihinde 175-218 sayılı kararı ile Sanık …’in tasarlayarak öldürme suçundan BERAATİNE karar verdi.Sanığın beraatine dair hükme karşı katılan (müteveffa) vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyayı inceleyen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi yapılan yargılama neticesinde, 03.05.2017 tarihinde  sanık hakkında verilen beraat hükmünün kaldırılarak sanığın tasarlayarak öldürme suçundan TCK.’nın 82/1-a maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Mahkumiyet hükmünün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi 21.01.2019 tarih ve 1111-36 sayılı ilamıyla temyiz itirazlarının esastan reddine karar verdi. Böylece sanık hakkında tasarlayarak adam öldürme suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kesinleşmiş oldu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu karardan yaklaşık 2 ay sonra 07.03.2019 tarih ve 49290 sayılı itiraznamesi ile; sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle 5271 Sayılı CMK.’nın 308. maddesi uyarınca sanık lehine itiraz kanun yoluna başvurdu.

CMK.’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle 01.04.2019 tarih ve 2019/1924 sayılı kararı ile dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderdi.

İtiraz üzerine dosyayı yeniden inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu 10.10.2019 tarihinde verdiği 2019/1-205 E. ve 2019/588 K. sayılı kararı ile;

“…08.05.2013 tarihli tutanakta, maktulün ikamet ettiği apartmanın demir dış kapısının 26.03.2012 ve 27.03.2012 tarihlerinde gece vakti açık olduğubelirtilmesi, ayrıca maktulün ikamet ettiği apartmanın giriş katında oto yıkama işi yapan tanık …’nın beyanlarına göre maktulün yaşadığı apartmana oto yıkamacıdan girilebilen başka bir kapının da bulunması karşısında, apartmana sanık dışında başka bir kişinin de girmiş olması ihtimalinin bulunması; sanığın aşamalardaki savunmalarında dış kapı anahtarını olaydan 10-15 gün kadar önce maktule verdiğini iddia etmesi, tanıklar İ. Y., … ve çilingir A. T.’nun beyanları karşısında, maktulün yaşadığı apartmanın giriş kapısı anahtarlarının sanıkta bulunduğuna dair kesin bir belirleme yapılamaması; sanığın aşamalarda istikrarlı bir şekilde, güvenlik kamerasının kayıt yaptığı bilgisayarın fanından ses geldiğini, bilgisayarın yavaş çalıştığını ve görüntülerin donduğunu belirterek bu nedenlerle bilgisayarı tamire gönderdiğini iddia etmesi, fandan ses geldiği hususunun mağdur … …ve tanık … tarafından da doğrulanması, bilgisayarı tamir eden tanıklar … ile …’nın da bilgisayarın gerçekten arızalı olduğunu beyan etmeleri karşısında, kamera görüntülerinin silinmesi için bilgisayarda arıza olduğu izlenimi verildiği hususunun da kesin ve net bir şekilde ispatlanamamış olması; olaydan yaklaşık 8 ay sonra ortaya çıkan “…” kod adlı gizli tanığın, gerek öldürme planının yapıldığı tarih gerekse tanık …’un aynı ortamda bulunup bulunmadığına dair çelişkili beyanlarda bulunması, ayrıca öldürme planının herkesin rahatlıkla duyabileceği bir ortamda konuşulduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı oluşu; tanıklar … ile … arasında geçen telefon konuşmalarının, maktulün öldürülmesi olayıyla ilgili ve suç failinin ortaya çıkıp çıkmadığına ilişkin olduğu değerlendirilmiş ise de, tarafları tanıyan ve olayı bilen iki kişi arasında geçen konuşma içeriğinden öldürme eylemini sanığın gerçekleştirdiğine dair kesin bir belirleme yapılamayacak olması; sanığın 27.03.2012 tarihinde öğle vakti maktulü hastaneden alıp evine götürdüğü anda öldürdüğü kabul edilmiş ise de, tanık …’nın aynı gün maktulü öğle saatlerinde pazara giderken, saat 14.00-14.30 sıralarında pazardan dönerken gördüğünü beyan etmesi; kalp hastası olduğunu belirten sanığın olaydan bir gün önce saat 06.00 sıralarında ilaçlarını almak için iş yerine gittiğine dair beyanının hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilmiş ise de, sanığın eviyle iş yerinin birbirine çok yakın olması nedeniyle sanığın istediği zaman ilaçlarına erişebilecek durumda bulunması veya gerçekten ilaçlarını iş yerinde unutmuş olma ihtimalinin de bulunması; ayrıca sanığın ekonomik kriz içerisinde olduğu kabul edilmiş ise de, 23.12.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre sanığın annesinin üzerine kayıtlı bulunan çok sayıda gayrimenkulün sanık tarafından idare edilmesi nedeniyle sanığın mal varlığının ve buna bağlı olarak ödeme kabiliyetinin piyasaya olan borcunun çok üzerinde olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; ceza mahkûmiyetinin, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak verilebilmesi olanağının bulunmadığı gözetildiğinde,sanık …’in, kayınvalidesi olan maktul …’ı öldürdüğüne dair oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği, başka bir ifadeyle sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanığın BERAATİNE KARAR VERİLMESİ gerektiği hâlde, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır..” şeklindeki gerekçe ile

1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2-) Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 21.01.2019 tarih ve 1111-36 Sayılı temyiz itirazlarının esastan reddi kararının KALDIRILMASINA,

3-) Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 03.05.2017 tarihli ve 2017/1085 Sayılı mahkumiyet hükmünün, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden istinaf başvurusunun esastan reddi yerine sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,

4-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Dairenin temyiz itirazlarının esastan reddi kararının kaldırılıp Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi ve bozma nedenine göre cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA ve sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde derhâl salıverilmesi için YAZI YAZILMASINA…oy birliğiyle karar verdi.

Sanık beraat kararı kesinleştiğinde haksız yere tutuklu ve hükümlü olarak geçirdiği yaklaşık 2 yıl 6 ay için hazineden tazminat talep edebilecek.

Eğer bir yakınınız hak etmediği halde veya hak ettiğinden fazla ceza aldıysa cezası onanarak kesinleşse dahi mümkünse olağanüstü kanun yollarına hakim bir ceza avukatından da destek alarak Yargıtay C. Başsavcılığı’na CMK.’nın 308. maddesi uyarınca itirazda bulunması için başvuruda bulunabilirsiniz.

Özgürlüğünüz değerlidir.

Av. Alper SARICA