Uyuşturucu madde suçlarında onlarca yıl hapis cezası ile yargılanan bir sanığın avukatı uyuşturucu madde mevzuatındaki YÜZLERCE kuralı, Yargıtayın ve İstinaf Dairelerinin tüm uygulamalarını bilmelidir. Ki hangi hatalı uygulamanın dosyaya fayda sağlayabileceğini tespit edebilsin, sanığın savunmasını, istinaf ve temyiz dilekçesini teknik bir zeminde hazırlayabilsin, duruşmalarda da etkin savunma yapabilsin.

Aksi takdirde, yani birkaç bilgi kırıntısı ile uyuşturucu madde ticareti, uyuşturucu madde ithali veya ihracı gibi bir suçla yargılanan, oldukça ağır cezalarla özgürlüğü tehdit edilen bir insanı savunmaya kalkarsanız beraat edebilecek bir sanığın mahkumiyetini engelleyemeyebilir, ağır mağduriyete sebep olabilirsiniz.

Aşağıda uyuşturucu madde suçlarında beraatleri gerekirken mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında bazı bozma kararlarına yer verilmiştir. Uyuşturucu madde suçlarına yönelik burada yer verilemeyen onlarca farklı bozma sebebi ve sayısız bozma kararı mevcuttur.

1- “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince beraate hükmedilmemesi.

“… Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen ve tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmasının aksine, diğer sanığın suçuna iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna dair somut, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesihükmün BOZULMASINA…” (T.C. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/14161 E. 2017/391 K. 28.02.2017)

“…diğer sanığın soyut beyanı ve evinde bulunan baharat koymak için kullandığını söylediği kilitli şeffaf poşetler dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulmasıhükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/2708 E. 2016/2722 K. 04.10.2016)

2- Soyut beyan dışında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğine ilişkin delil bulunmayan sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesisi.

“… Kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilmeyen, uyuşturucu madde kullandığı tıbbi yöntemlerle saptanmayan sanığın, soyut beyanı dışında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğine ilişkin her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi… hükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17456 E. 2017/522 K. 08.03.2017)

3- Somut olay ve olgularla örtüşmeyen telefon konuşmaları dışında mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı gözetilmeksizin uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyet hükmü tesisi.

“… Sanıkta bir uyuşturucu maddenin ele geçirilmemesi, sanığın suçlamaları kabul etmemesi ve soruşturma aşamasında sanıktan uyuşturucu madde aldığını söyleyen tanıklar Emre D. ve Yılmaz A. ile iletişimin tespiti tutanaklarına göre sanıktan uyuşturucu madde istediği iddia edilen tanık Niyazi B.’de herhangi bir uyuşturucu maddenin ele geçirilmemiş olması karşısında; sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair, somut olay ve olgularla örtüşmeyen telefon konuşmaları dışında, savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulmasıhükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/11128 E. 2017/1355 K. 24.02.2027)

“…diğer sanıklar Oktay A. ve Hanife A. (E)’ın suçuna iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi olgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesihükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/1580 E. 2016/8347 K. 23.11.2016)

4- Atfı cürüm mahiyetindeki beyanlar dışında mahkumiyete yeterli delil bulunmayan sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyet hükmü tesisi.

“…Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, Burhan Y. ve İbrahim B.’nin atfı cürüm mahiyetindeki beyanlarından başka somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesihükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2017/73 E. 2017/311 K. 20.02.2017)

5- Hakkında ayrıca soruşturma yapılan şahsın hazırlık aşamasındaki soyut beyanı dışında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin mahkumiyetine yeter delil bulunmaması;

“… dosyadaki belge ve bilgilere göre; hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan ayrıca soruşturma yapılan Mehmet A.’nın suç tarihinden önce üzerinde yapılan aramada ele geçirilen 2 gram esrar ile sanığın ilgisi olduğuna ilişkin delil elde edilemediği, Mehmet A.’nın hazırlık aşamasındaki soyut beyanı dışında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi …hükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/11644 E., 2017/307 K. 20.02.2017)

6-Dışarıdan müdahaleye açık olan koliye sanık dışında başkaları tarafından da uyuşturucu madde konulmuş olabileceği yönünde şüphe oluşması;

“…müdahaleye açık olan koliye sanık dışında başkaları tarafından da uyuşturucu madde konulmuş olabileceği yönünde şüphe oluştuğundan sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin savunmasının aksine kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesihükmün BOZULMASINA…”(T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/5661 E. 2016/1898 K. 17.06.2016)

Sonuç;

Yargıtayda eksik inceleme nedeniyle dosyanızdaki bu tür hukuka aykırılıklar gözardı edilmiş ve mahkumiyetiniz onanarak kesinleşmiş ise, bu aykırılıkların CMK.’nın 308. maddesi uyarınca onama kararına karşı itiraza konu edilmesi hususunda Yargıtay C. Başsavcılığı’na başvuruda bulunabilirsiniz. Sanık lehine yapılacak başvuru için süre sınırı yoktur. Başvurunuz sonucunda cezanın ağırlaşma ihtimali de yoktur. Başvuru talebiniz yerinde görülürse, sonucunda onama kararı ve mahkumiyet kararı kaldırılabilir, inceleme sürecinde hükümlünün infazı durdurularak tahliye edilebilir. Bu konuda onlarca makalemiz ve yüzlerce emsal karar mevcuttur. Eğer imkanınız varsa olağanüstü kanun yollarına hakim bir ceza avukatı edinin. İMKANINIZ YOKSA DA hükümlünün kendisi cezaevi aracılığıyla, vasisi veya resmi nikahlı eşi (CMK.262) de mahkumiyet kararı veren mahkeme aracılığıyla bu başvuruda bulunabilir. Başvurunuzda yukarıda verilen örneklerdeki gibi hukuki bir sebep göstermeniz Yargıtay C. Başsavcılığı’nın onama kararına itiraz etme ihtimalini güçlendirebilir.

Özgürlüğünüz değerlidir.