Hakkınızda verilen hapis cezasını temyiz ettiniz Yargıtay ilgili Ceza Dairesi kararı onadı ve hakkınızdaki karar kesinleşti. Tüm kanun yollarının tükendiğini, kaderinize boyun eğmeniz gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Ceza Mahkemesinde hakkınızda verilen hüküm temyiz edilmez ise veyahut temyiz edilmesine rağmen Yargıtay tarafından ONANIR ise hüküm kesinleşir ve hükmün infazına yani uygulamasına geçilir. Üç yılı geçen mahkumiyetlerde tarafınıza tebligat yapılmaksızın hakkınızda yakalama kararı çıkartılır ve kolluk kuvvetlerince cezanızı çekmek üzere yakanalanıp cezaevine sevk edilirsiniz. Peki bu süreçte sizin için kanunen yapılabilecek bir şey var mıdır?

Kesinleşmiş hapis cezasına da itiraz mümkündür ve bu şekilde kişi hakkında verilen kesinleşmiş hapis cezasının kaldırılmasına ve infazın durdurulmasına ilişkin kararlar alınabilmektedir. Tarafımızca yapılan müracaatlarda yakın tarihlerde alınan olumlu sonuçlar ve bir kısmı ulusal basına yansıyan örnekler mevcuttur. (12.04.2014 tarihli Hürriyet Gazetesi manşet haber-web sitemizin basında bölümünde mevcuttur, inceleyebilirsiniz) Bu nedenle kanuni haklarınızı sonuna kadar kullanmanız ve hukuk yollarından ümidinizi kesmeden bir ceza avukatından destek almanız faydanıza olacaktır.

Neden bu konuda uzman bir ceza avukatının profesyonel yardımı gerekir?

Örneğin Ağır Ceza Mahkemesince oybirliği ile verilmiş bir mahkumiyet hükmünü ele alalım. Burada verilen karar ağır ceza mahkemesi başkanı, iki üye hakim ve bir cumhuriyet savcısının katılımı ile verilmektedir. Daha sonra temyiz edildiğinde dosyayı inceleyen Yargıtay C. Başsavcılığınca temyiz itirazları yerinde görülmeyip tebliğnamede ONAMA görüşüne yer verilerek dosyanın Yargıtay İlgili Ceza Dairesine gönderildiğini düşünelim. Burada biri ceza dairesi başkanı olmak üzere toplam 5 hakim tarafından karar verilecektir. Yargıtay İlgili Ceza Dairesinin de oybirliği ile Yerel Mahkemenin sanık hakkında verdiği mahkumiyet kararının onanmasına karar verdiğini düşünelim.Bu aşamadan sonra kesinleşen hükme karşı Yargıtay C. Başsavcılığından Yargıtay İlgili Ceza Dairesine ONAMA kararının kaldırılması için itirazda bulunması hususunda talepte bulunabilirsiniz.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısının lehinize itiraz prosedürünü işletmesi için başvuru nasıl yapılmaz, yapılmamalıdır?

1) Başvuru yolunun olağanüstü bir kanun yolu olduğu ve aleyhinizdeki kararın kesinleşme aşamasına kadar yukarıda arz edildiği üzere pek çok hakim ve savcının denetiminden geçtiği unutulmamalıdır. Bu nedenle yapılacak başvuru daha önce temyiz dilekçesinde bildirilenlerden ibaret olur, temyiz dilekçesinin başlığı ve adı değiştirilerek yapılırsa sonuç alınması güçtür. Çünkü daha önce aynı yargı makamınca reddedilen aynı itirazın bu defa aynı yargı makamınca kabulünü beklemek mantıksızdır.

2) Yine internette kolaylıkla bulunabilen matbu bir dilekçe doldurularak veyahut birkaç saatlik inceleme sonucu yazdırılacak bir dilekçe ile aleyhimdeki kararın kaldırılması için itirazda bulunulmasını istiyorum demek ve aleyhinizdeki kesinleşmiş kararın bu alelade dilekçe ile kaldırılmasını beklemek mantıksızdır. Yani ister temyiz ister savunma isterse karar düzeltme dilekçesi olsun salt başvuru yapmış olmak için yazılan bir dilekçeden sonuç alınması oldukça güçtür.

3) Dilekçede daha önce dosyada tespit edilenlere, dosya içeriğine aykırı bir savunma vermek yani aslında “ben öyle dememiştim ama tutanağa öyle geçmiş” gibi söylemlerde bulunmak veyahut “şuan bu konuda tasarılar var dikkate alınsın” demek kısacası mevcut dosya içeriğinden ve yürürlükteki mevzuattan başka herhangi bir şeyden medet ummak da anlamsızdır.

4) Dilekçenin sunumu oldukça önemlidir. Hangi iş olursa olsun insan faktörünü gözden kaçırır iseniz başarısız olmanız kaçınılmazdır; hatta çoğu kez neden başarılı olmadığınızı anlayamazsınız bile . “Böyle bir şey mümkün değil, zihniyetler değişmeden sonuç alınamaz, maksatlı bir uygulama var” gibi aslında var olmayan bahaneler üretirsiniz. Yani kitap cümleleri gibi, aynı yazı tipinde 30 sayfalık okunması güç, okuyanda istek uyandırmayan, “karar şöyle haksızdır böyle usulsüzdür, böyle adaletsizdir” gibi cümlelerle tekrar tekrar kararı kötüleyerek somut olayın dışına çıkıp asıl vurgulamanız gerekenleri gözden kaçırarak sonuç alabilmeniz mümkün değildir.

PEKİ NASIL YAPILMALIDIR?

Yapılacak başvurunun tüm dosya baştan sona detaylı şekilde incelenerek ve tespit edilecek itiraz nedenleri net yalın bir şekilde anlatılarak ve her bir nedenin delili ile birlikte ortaya konarak yapılması lazımdır. Şahsen böyle bir çalışmayı bir klasörden ibaret bir dosyada yapmam en az 4-5 gün almaktadır. Çünkü yüzlerce sayfadan oluşan ve o aşamaya kadar sanık lehine olumlu sonuç alınamamış bir dosyanın okunması ve detaylı bir şekilde farklı bir bakış açısıyla irdelenmesi teknik bilgi ve ciddi vakit gerektirmektedir. Kısa sürede ve üstün körü yapılan bir çalışma ile haksız da olsa kesinleşmiş bir kararı ortadan kaldırabilmek mümkün değildir.Bu nedenle mutlaka bu konuda uzman bir ceza avukatından hukuki destek almanız gerekmektedir.

Not: Bu konuda bir kısmı basına da yansıyan başarılı çalışmalarımız mevcut olup örneğin sitemiz basında bölümünde de görüntüsüne yer verilen 12.04.2014 tarihli Hürriyet Gazetesinde yayımlanan manşet habere ve Mahkeme pardon dedi;o sanık berat etti başlıklı 17.12.2014 tarihli Hürriyet web sitesi haberine göz atabilirsiniz.

Ekran Resmi 2015-09-30 13.45.30