Uyuşturucu madde suçlarından sanık olarak yargılanıyorsanız dosyanızdaki tüm özellikler değerlendirilip durumunuza en uygun düşecek savunmanın yapılması, ceza almanız halinde de önce mahkemenin neden mahkumiyetinize karar verdiğinin “doğru şekilde tespit edilmesisonrasında da yüzlerce usul ve yasa maddesi yönünden dosyanız incelenerek istinaf veya temyiz başvurunuzun “size özel olarak” hazırlanması gerekmektedir. Çünkü uyuşturucu madde suçlarında genel nitelikteki savunmalar mahkumiyeti engellemezken, detaylı ve özel bir savunmayla bazen dosyadaki her delil suç işlediğini gösterse bile sanığın beraat etmesi mümkün olabilmektedir.

Bu makale uyuşturucu madde suçlarına bakmakla görevli Yargıtay Ceza Dairelerinin ve İstinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemelerinin sanığın beraatine yönelik binlerce kararı incelendikten sonra kaleme alınmış olup aşağıda Yargıtayın uyuşturucu madde suçlarıyla ilgili bozma kararlarına örnekler verilmiştir. Uyuşturucu madde suçlarına ilişkin her dava dosyasının özellikleri ve kapsamındaki deliller farklıdır. Makalemizde yer verebildiğimiz kısım uyuşturucu madde suçlarına bakan bir ceza avukatının bilmesi gerekenlerin belki yüzde onluk kısmına tekabül eder. Bu nedenle alıntılanan Yargıtay kararlarının dosyanızla birebir örtüşüp sizi ceza almaktan kurtarmasını beklemeyiniz.

Diğer yandan bu makale tüm suçlarda olduğu gibi uyuşturucu madde suçlarında da ceza avukatlığının son derece teknik ve ciddi bir mevzuata hakim olmayı gerektirdiğini fark etmenizde ve avukat seçiminizde mutlaka fayda sağlayacaktır. Çünkü maalesef ülkemizde ceza avukatı olarak görev yapan meslektaşların ne kadar okuduklarını, ne bildiklerini ölçen, onları denetleyen bir sistem mevcut değildir. Bu nedenle yargılandığınız suçla ilgili araştırma yapıp yasal mevzuatı ve makaleleri okumanız avukatınızın uyuşturucu madde suçlarında yeterli donanıma sahip olup olmadığını anlayabilmeniz açısından zorunludur.

1) Delil yetersizliği;

Genel nitelikte bir beraat gerekçesi olup dosyadaki tüm delillerin (tanık beyanları, kamera kayıtları, hts kayıtları, kriminal raporları, arama, yakalama, elkoyma ve üst arama tutanakları vs.) birlikte değerlendirilmesinden sonra mahkeme tarafından sanığın cezalandırılmasına yeterli vicdani kanaate ulaşılamadığını ifade eder. Bu nedenle aşağıda sanık lehine bu sonuca ulaşılmasında en etkili olduğu düşünülen husus yüzlerce farklı karardan bir tanesi ile örneklendirilmiştir.

a) Uyuşturucu madde ile sanığın ilgisi bulunduğunun net olarak tespit edilememesi;

Sanıklar Celal ve Hakan’ın, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgileri olduğuna veya bu kişilerin suçuna iştirak ettiklerine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine mahkûmiyetlerine hükmedilmesi hatalıdır. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 11.01.2017)

b) Telefon görüşme tutanaklarının-HTS Kayıtlarının cezalandırmaya yetmemesi;

İçeriklerine değişik anlamlar yüklenmesi mümkün olan telefon konuşmaları dışında ve savunmaların aksine diğer sanık …’da ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri olduğuna ya da suçuna iştirak ettiklerine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması hatalıdır. (T.C. Yargıtay 20. Ceza Dairesi 29.11.2016)

HTS Kayıtlarının uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükmü verilmesine yeterli delil teşkil etmediği gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hatalıdır. ( Aynı yönde T.C. Yargıtay 20. Ceza Dairesi 22.11.2016)

c) Eylemin hazırlık hareketi kapsamında kalması;

Sanığın, ‘in evine gitme şeklinde gerçekleşen eyleminde kast belirlenemediği gibi eyleminin hazırlık hareketi kapsamında kaldığı, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hatalıdır. (Yargıtay 20. Ceza Dairesi 27.10.2016)

Uyuşturucu madde suçlarında diğer beraat gerekçelerine ve sanık lehine suç vasfının değişmesi, sanığın yararlanabileceği indirim maddeleri yahut hatalı ceza artırımı yapılan hallere yönelik Yargıtay bozma kararlarına bundan sonraki makalelerimizde yer verilecektir.

Ceza avukatlığı başka bir dava türüne vakit ayırmanın mümkün olmadığı, sürekli okumayı ve güncellemeyi (binlerce Yargıtay ve istinaf kararına hakim olmayı) gerektiren son derece teknik bir iştir. Ceza tehdidi altında olan bir sanığın savunması, duruşma hazırlığı, istinaf dilekçesi, temyiz dilekçesi ciddi emek ve uzun süreli çalışma gerektirir. Bu nedenle ceza avukatı seçerken dikkatli olmanız, mevcut avukatınızın dosyanıza ve konuya hakimiyetinden şüphe duymanız halinde de maddi kaygıları bir kenara bırakarak dosyanız hangi aşamada olursa olsun bir an önce farklı bir ceza avukatı edinmeniz tavsiye olunur.

Özgürlüğünüz değerlidir.