Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçuna Teşebbüsten sanığa verilen 11 yıl 3 aylık hapis cezası bozuldu. Sanığın beraatine yönelik bozmayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu da uygun buldu.

Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi 19.12.2014 tarih ve 198-359 Sayılı kararı ile sanık …’nun uyuşturucu madde ihraç etme suçuna teşebbüsten TCK.’nın 188/1-4, 35, 62 mad. uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Ceza Dairesi 06.10.2015 tarih ve 4578-3865 sayılı ilamı ile;

Kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilmeyen sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine dair sanık G. K.’nun soyut beyanı dışında, her türlü şüpheden uzak mahkûmiyete yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle 3’e karşı 2 oyla mahkumiyet kararının bozulmasına karar verdi.

Daire Başkanı İ.K. ve üye A.F.G. mahkumiyetin onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmadı ve karşı oy kullandılar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu muhalefet şerhlerine iştirak ederek 17.12.2015 tarih ve 67114 sayılı itiraznamesi ile CMK.’nın 308. maddesi uyarınca itirazda bulundu. Yargıtay 20. Ceza Dairesince  yine oyçokluğu ile itiraz nedenleri yerinde görülmeyince dosya Ceza Genel Kurulu’na gönderildi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 13.03.2018, 2016/20-426 E., 2018/85 K. sayılı ilamı ile ve özetle;

 “İnceleme dışı sanık …’in yolcu olarak bulunduğu inceleme dışı sanık …’in sevk ve idaresindeki aracın İpsala Sınır Kapısına geldiği, pasaport ve gümrük tescil işlemleri sonrasında araçta yapılan aramada akünün arkasındaki havalandırma boşluğuna yerleştirilmiş hâlde toplam yedi ayrı pakette suç konusu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği olayda; uyuşturucu maddenin ele geçirildiği koli bantları üzerinde sanığa ait parmak izinin tespit edilememesi, atılı suçu kabul etmeyen sanığın özde değişmeyen savunmasında, gözünden ameliyat olmak ve ticari işleri için geldiği İstanbul’da tesadüfen inceleme dışı sanıklar G. ve … ile karşılaştığını söylemesi, bu savunmasının Özel Ataköy Hastanesine ait 10.03.2014 tarihli evrak ve sanık ile İstanbul’da tesadüfen karşılaştıklarını belirten inceleme dışı sanık …’in ifadeleri ile doğrulanması, inceleme dışı sanık …’in yargılamanın hiçbir evresinde sanığı suçlayıcı bir beyanda bulunmaması karşısında; inceleme dışı sanık …’in soyut beyanı dışında, sanığın atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir.Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.” şeklindeki gerekçesi ile Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin Sanığın beraatine yönelik bozma ilamının isabetli olduğuna 6 genel kurul üyesinin muhalefetine karşın oyçokluğu ile karar vermiştir.

Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu’nda örnekte görüldüğü gibi bazen yargıtay üyeleri hatta ceza genel kurulu üyeleri dahi görüş ayrılığına düşmekte olup Sanığın 11 yıl 3 aylık cezasının hatalı olduğuna yönelik Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı birçok dosyaya emsal olabilecek önemli bir karardır.

Uyuşturucu Madde İhraç Etme yahut uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçundan yargılanıyorsanız mevzuata, uygulamaya yani, istinaf, yargıtay ve ceza genel kurulu kararlarına hakim bir ceza avukatından destek almanız şüphesiz menfaatinize olacaktır.

Özgürlüğünüz değerlidir.

Av. Alper SARICA