YARGITAY 16. CEZA DAİRESİ’NİN ONAMA KARARI 3 YIL SONRA KALDIRILDI

Sanıklar….., ….. ,….’ın başka suçtan hükümlü olarak bulundukları infaz kurumunda uyuşturucu maddelerden esrar içerken yakalandıkları ve sanıklardan alınan vücut örneklerinde esrar metaboliti tespit edildiği iddiasıyla infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan TCK’nın 297/1 maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldı.

Foça Asliye Ceza Mahkemesi 18.09.2013 tarih ve 408-332 Sayılı kararı ile sanıklar …., ….., …’ın infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan TCK’nın 297/1-2. cümle, 53 ve 58/6. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.

Kararın sanıklarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi 12.10.2015 tarihinde 4998-2964 sayılı ilamı ile tüm sanıkların mahkumiyetlerinin onanmasına karar verdi.

Yargıtay C. Başsavcılığı ise sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği görüşü ve 16.12.2015 tarih ve 345493 sayılı itiraznamesi ile onama kararının kaldırılması için CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurdu.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 12.02.2016 tarih ve 8767-872 sayılı ilamı ile, itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderdi.

Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu  05.03.2019 tarihinde verdiği 2016/16-662 E. ve 2019/158 K. Sayılı kararı ile özetle;

“… Hüküm tarihinde farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve yakalama kararı üzerine başka mahkemece yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın, hükmün açıklandığı 18.09.2013 tarihli son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olup iddianame anlatımına göre sanığa atılı suçun incelemeye konu diğer sanık ile iştirak hâlinde işlendiği iddiasıyla kamu davası açılması karşısında; incelemeye konu tüm sanıklar bakımından Yerel Mahkemece kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, öncelikle saptanan bu usulü nedenden dolayı diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.” Şeklindeki gerekçesi ile;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının değişik gerekçe ile KABULÜNE,

2- Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 4998-2964 Sayılı onama kararının, sanıklar yönünden KALDIRILMASINA,

3- Foça Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18.09.2013 tarihli ve 408-332 Sayılı hükümlerinin, öncelikle saptanan bu usulü nedenden dolayı diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verdi.

Eğer bir yakınınız hak etmediği halde veya hak ettiğinden fazla ceza aldıysa cezası YILLAR ÖNCE onanarak kesinleşmiş olsa dahi mümkünse olağanüstü kanun yollarına hakim bir ceza avukatından da destek alarak Yargıtay C. Başsavcılığı’na CMK.’nın 308. Maddesi uyarınca itirazda bulunması için başvuruda bulunabilirsiniz.

Özgürlüğünüz değerlidir.

Av. Alper SARICA