Mahkumiyet kararları kesinleştikten sonra da sanık lehine kullanılabilecek farklı olağanüstü kanun yollarının olduğu, bu yollara başvurulması neticesinde sanığın cezasının bazen tamamen kaldırılabildiği, bazen de cezasında ciddi oranda azalma meydana gelebildiği uygulamada pek bilinmemektedir.Örneğin TCK. ve CMK.’da sürekli değişiklikler yapıldığından mahkemeler suç tarihi itibariyle hangi kanunun sanık lehine olduğu konusunda hataya düşmüş ve bu nedenle sanık hakkında gerektiğinden fazla ceza vermiş olabilirler.

Aşağıdaki örnekte sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan toplamda 9 yıl 2 ay olarak hükmedilen ve kesinleşen hapis cezası kanun yararına bozma başvurusu neticesinde 4 yıl 7 aya düşmüştür.

“… Hükümlü …’nın suç tarihi olan 27/06/2014 günü gündüz sayılan zaman diliminde yanında sanık …’de olduğu halde müşteki Koray Çoşkun’un camlarını kapatıp kapılarını kilitleyerek Beylikdüzü İlçesi Barış Mahallesi Nehir Sokak üzerine park ettiği 34 HG 6366 plakalı aracının sol ön kapı kilit mekanizmasını sökerek kapısını açtıkları, otomobilin içinde bulunan mekanizmayı kullanarak aracın bağaj kapağını açıp, bağajda bulunan Samsung marka dizüstü bilgisayar ve navigasyon cihazı ile bir kısım eşyayı çaldıktan sonra olay mahallinden kaçtıkları, başka bir suç sebebiyle yürütülen soruşturma sırasında müştekinin aracından çalınan eşyalara ulaşılarak müştekiye iade edildiği, suç tarihinin duraksamasız olarak 27/06/2014 olduğu, bu sebeple hükümlü hakkında lehe olan 6545 Sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmadan önceki hali ile 5237 Sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinin uygulanarak cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma istemi incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Büyükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilip kesinleşen 30/11/2016 tarih, 2014/323 Esas ve 2016/458 Sayılı Kararının hükümlü … yönünden CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, bozma uygulamaya yönelik olduğundan aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca, hükümlü hakkındaki (B-1) numaralı maddede yer alan “6545 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki 142/2-h bendi gereğince” ve “5 yıl”, (3) numaralı maddede yer alan “ 4 yıl 2 ay” ibarelerinin maddelerin metinlerinden çıkartılarak yerlerine sırasıylı (B-1) numaralı maddeye “Suç tarihi nazara alınmak suretiyle 6545 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki haliyle 142/1-b” ve “Teşdiden 2 yıl 6 ay”, (3) numaralı maddeye “2 yıl 1 ay” cümlelerinin eklenmesine,…” (T.C. Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/5536 E. 2018/6090 K. 02.05.2018)

Yukarıdaki örnekteki gibi Sanığın hak etmediği halde yahut hak ettiğinden fazla cezalandırılması söz konusuysa; cezası kesinleşmiş olsa dahi mümkünse olağanüstü kanun yollarına hakim bir ceza avukatından destek alarak hukuki imkanlarınızı kullanmanız faydanıza olacaktır.

Özgürlüğünüz değerlidir.