Hakkında ceza davası açılarak sanık olarak yargılanmaya başlanan vatandaş için ceza avukatı seçimi hayati önem taşır. Daha önce mahkeme huzuruna çıkmamış, doğal olarak hakim, savcı karşısında kendisini nasıl ifade edeceğini bilmeyen sanığı duruşmada ceza avukatı temsil edecektir. Sanığın avukatı dosyaya ne kadar hakim ve savunması ne kadar akıcı ise asliye ceza mahkemesinde hakimin veya ağır ceza mahkemesinde duruşmayı yöneten başkanın sanığa karşı tutumu da o kadar olumlu/pozitif olacaktır.
Aynı şekilde eğer sanık avukatı üstlendiği manevi sorumluluğun ağırlığına uygun davranarak duruşmadan önce gerekli hazırlığı yapmamış, yazılı ve sözlü savunma hazırlamamış, yani deyim yerindeyse sınavına çalışmayan öğrenci gibi duruşma salonuna gelmişse, savunma için söz verildiğinde ya “Müvekkilim suçsuzdur, beraatine karar verilsin. Mütalaayı kabul etmiyoruz, yazılı savunmalarımızı tekrar ediyoruz, AİHS. protokollerine göre tutukluluk ceza değil tedbirdir, Müvekkilim sabit ikametgah sahibidir, tahliyesini talep ediyoruz…” gibi içi boş, kalıp cümleler kullanacak (Bunlar, söylenmediğinde sanığı mahkum ettirecek veya söylenince kurtaracak sihirli kelimeler değildir.) ya da sırf savunma yapmış gibi görünmek için dosyanıza bir katkı sağlamayacak ilgisiz taleplerde bulunacaktır. Bunlar da hakimin avukatınıza ve dolayısıyla size olumsuz/negatif davranmasına sebep olacaktır.
Yine avukatınız, sanık olarak yargılandığınız davada sizi duruşmaya hazırlamak, nasıl davranmanız gerektiğini size önceden söylemek gibi gereklilikleri yerine getirmedi ise hakim savunmanız için söz verdiğinde, aslında söylemeniz gerekeni değil söylememeniz gerekeni söyleyebilirsiniz. Veya hakimin avukatınıza ve dolayısıyla size kötü davranması nedeniyle paniğe kapılıp durumunuzu daha da antipatikleştirecek tepkiler gösterebilirsiniz. Tabii işin ilginç yanı tüm bunlardan sonra duruşma bittiğinde kendinizi çok kötü hissedecek, muhtemelen bunların gerçekten neden kaynaklandığını anlamayacak, içinizden “Hakim çok kötü bir insanmış, beni doğru düzgün dinlemedi bile, resmen azarladı, acaba karşı taraf bir şey mi yaptı?, avukatıma bile çıkıştı, ne kadar şanssızım…” diye geçireceksiniz.
Özetle; mahkeme salonunda hakim eğer avukatınıza veya size sinirleniyor, bağırıyor, savunmanızla “sizce” dalga geçiyor, negatif tavır alıyorsa bunun istisnalar dışında genellikle 2 gerekçesi vardır; ya dosyaya hazırlanılmamıştır, hakimin tepkisi aslında avukatınızın ilgisizliğine ve bilgisizliğinedir ya da dosyayı anlamayan (ki esasen bu da hazırlıksızlıktan kaynaklanır) avukatınız alakasız taleplerde bulunmuştur.
Hakim eğer duruşma sırasında avukatınıza sinirlenirse siz de bundan aynı şekilde nasiplenirsiniz. Zaten iddianamede cezalandırılmanız istendiği için dava açılmıştır ve savunmanız yetersizse, antipatik bir görünüm de verdiyseniz (ceza avukatı/sanık) mahkumiyetiniz beraatinizden çok daha olasıdır. Böyle bir tablo ile karşılaşırsanız dosyanız hangi aşamada olursa olsun mantıklı düşünüp vakit kaybetmeden iyi bir ceza avukatı edinin. Çünkü ceza avukatının duruşma hazırlığı ve savunma performansı temsil ettiği sanık hakkında verilecek kararı şüphesiz etkileyecektir.
Özgürlüğünüz değerlidir.
Siz de fikrinizi belirtin