Şikayette bulunduğunuz halde şüpheli kişi veya kişiler hakkında savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik kararı) karar verildiğini öğrendiniz. Yasal süresi içerisinde takipsizlik kararına itiraz ettiniz ve itirazınız kabul edildi. Siz şüpheli hakkında kamu davası açılmasını beklerken savcılık tekrar kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik kararı) karar verdi ve bu defa itirazınız da kesin olarak reddedildi.

Savcılıklar ve itiraz merci olan Sulh Ceza Hakimlikleri bazen yoğunluktan dolayı veya sehven dosyalarla yeterince ilgilenememekte ve hatalı kararlar verebilmektedirler. Hukuka aykırı olduğunu düşündüğünüz takipsizlik kararına karşı itirazda bulunduğunuzda itirazınızın reddine karar verilirse bu karar kesindir. Ancak kesin nitelikteki bu karara karşı da mümkünse olağanüstü kanun yollarına hakim bir ceza avukatının desteğinden de yararlanarak kanun yararına bozma kanun yoluna gidilmesini talep edebilir, şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını sağlayabilirsiniz.

Aşağıda sunduğumuz yakın tarihli emsal kararda takipsizlik kararına (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar) karşı itirazın kabulüne karar verilmiş olması karşısında, şüpheliler haklarında kamu davası açılmasının zorunlu olduğu, yeniden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilemeyeceği açıkça görülmektedir.

“…5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 6545 Sayılı Kanun’un 71. maddesiyle değişik 173/4. maddesinde yer alan, “Mahkeme istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” şeklindeki düzenleme ve İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/07/2016 tarihli ve 2016/3399 değişik iş sayılı kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/06/2016 tarihli ve 2016/53591 soruşturma, 2016/44402 Sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın, şüpheliler haklarında iddianame düzenlenerek mahkemeye verilmek üzere kabulüne karar verilmiş olması karşısında, şüpheliler haklarında kamu davası açılması gerektiği, yeniden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilemeyceği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 17/11/2017 gün ve 94660652-105-34-10682-2017-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: … Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulüyle İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 12/09/2017 tarihli ve 2017/1587 Değişik İş sayılı Kararın CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA…” (T.C. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/2825 E. 2018/3367 K. 07.05.2018)

Özgürlüğünüz değerlidir.