Yargıtay kararına itiraz olağanüstü bir kanun yoludur. Temyizden sonra başvurulacak STANDART BİR İŞLEM-PROSEDÜR DEĞİLDİR. Özellikle temyizde değerlendirilmemiş ciddi bir hukuka aykırılığa uğradığınız bu konuda uzman bir ceza avukatı tarafından ve dosya içeriğinden tespit edilebilir ise sonuç alabilmeniz ihtimal dahilindedir.
Böyle bir durum yoksa hele ki internetten temin edeceğiniz matbu bir itiraz dilekçesi örneği ile bu yola başvurup sonuç almayı beklemeyiniz, pek olası değildir. Hatta bu yola bir kez alelade bir dilekçe ile başvuruda bulunarak red kararı almanız, bundan sonraki süreçte yapılabilecek profesyonel bir başvurunun da itibarına gölge düşürecektir.
Şöyle ki; dosya incelenmeden neden itiraz edilmesinin gerektiği açıklanmadan temyiz aşamasında ileri sürülüp reddedilenlerden farklı bir tespit -çalışma- ciddi bir hukuka aykırılık ortaya koymadan matbu bir dilekçe ile temyiz dilekçesi içeriğini özetleyerek “mahkemenin verdiği karar usule, yasaya aykırıdır kaldırılsın şeklinde bir talep” ten sonuç beklemek manasızdır. Mantıklı düşünürseniz, Yerel Mahkeme kararı birçok üst düzey hakim ve savcının katılımı ile Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştikten sonra internette gördüğünüz matbu bir dilekçe ile kararın kaldırılması için itirazda bulunulması ve bundan sonuç alınması mümkün olsa idi ülkemizde yargı makamlarının ve verdikleri kararın hiçbir itibarı ve ciddiyeti kalmazdı.
Büromuza bu konuda gelen her başvuru kabul edilmemekte, ciddi görülmeyen dosyalar alınmamakta, ciddi hukuka aykırılık olduğu düşünülenlerde ise başvuru en az bir hafta süren bir çalışma sonucunda ve mümkün olduğunca Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nın itiraz etmesine olanaklı şekilde hazırlanmaya çalışılmaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı, prosedürü ülkemizde pek bilinen ve bilinmediği, yanlış algılandığı, yanlış sunulduğu, temyiz tekrarı yapıldığı için de harekete geçirilmesinde pek başarı sağlanan bir yol değildir. Bu nedenle meslektaşlarımızca pek umutlu olunmadığı, önyargılı davranıldığı ve fiiliyatta mümkün görülmediğinin söylendiği çoklukla duyulmaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu kanun yoluna başvurulması hususunda kabul edilen taleplerimiz ve onanan hapis cezasının kaldırılması ile sonuçlanan örneklerimiz mevcuttur. (12.04.2014 Hürriyet manşet haber.)
Bu nedenle size böyle bir şeyin mümkün olmadığını iddia eden kişilere itibar etmeyiniz. Ciddi hukuka aykırılığa uğradığınızı ve haksız yere hapis cezası aldığınızı düşünüyor iseniz mutlaka ve mümkünse daha önce bu konuda çalışma yapmış ve başarı elde etmiş, ilgili mevzuata hakim bir ceza avukatından yardım alarak başvuruda bulunmaktan çekinmeyiniz, asla umutsuzluğa kapılmayınız.
Dosyamizda iki çelişkili raporu Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı bozdu, tahliye olduk,sonra Nihai raporun ve bu çelişkinin giderilmesi için İstanbul Adli tıp Genel Kurulu na gittik. Burada rapor aleyhimize geldi.cezamiz onandı ve infaza başlandı.sorum şu dosyada çelişkiyi gidermek için Adlî tıp Genel Kurulu raporunu inceledim bu Raporun uzman bilirkişisi ile önceki raporlardan birinin uzman bilirkişisi aynı bu Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı na onama kararı itirazı için yeterli mi,birde beş kişilik heyetin 3 kişisi Fetöden ihraç bu işe yarar mı? sonuç olarak son rapor tarafsız ve bağımsız bir heyet tarafından verilmedi.biz ceza yedik 05052184438 ,2009 suç tarihi maddesi 103/1 ve cezamız 8 yıl 4 ay