Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz prosedürü, sanık müdafinin talebi üzerine işletilmesi onyıllarca ceza avukatlığı yapmış pek çok meslektaşın sonuç alınabileceğine ihtimal vermediği bir müessesedir. Diğer yandan yakın zamanda talebimiz üzerine Yargıtay C. Başsavcılığınca kesinleşmiş bir ağır ceza mahkemesi dosyasında bu yola başvurulduğu ve kesinleşen ciddi bir mahkumiyetin kaldırıldığı hususu ulusal basına da yansımıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz prosedürü CMK. 308 de düzenlenmiş olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazlarda son birkaç yılda ciddi artış gözlenmektedir. Bu yetki re’sen yani istem olmaksızın veyahut talep üzerine (sanık, sanık avukatı, katılan vs.) kullanılabilir.

Ancak Yargıtay’daki yoğun iş yükü dikkate alınırsa Yargıtay Cumhuriyet Savcısı’nın kesinleşmiş bir hükme re’sen yani kendiliğinden itiraz etmesi daha doğrusu mevcut işlerini bir kenara bırakarak eski-kesinleşmiş bir dosyayı irdelemek için zaman ayırması kanaatimizce mümkün değildir. Bu nedenle müvekkilleri hakkında yerel mahkemece verilen ceza temyizen onandığında eğer itiraz prosedürü için başvuru koşulları mevcutsa ceza avukatlarına ciddi iş düşmektedir. Ceza avukatının bu aşamada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itiraz prosedürünü harekete geçirmesi için talepte bulunurken itiraza elverişli, titiz ve daha önce değerlendirilmiş hususların tekrarından kaçınılarak hazırlanmış yeni ve ciddi bir çalışma yapmaları gerekmektedir

Vatandaşlarımız şu hususu göz ardı etmemelidir; Dosyada mevcut ceza avukatının örneğin sanık müdafinin müvekkiline karşı kanuni görev ve sorumlulukları dosya kesinleştiğinde sonra erer. Yani cezanız temyizen onandıktan sonra olağanüstü nitelikteki bu yola başvurulması yolunda ciddi vakit ayırıp farklı bir çalışma yapmasını mevcut ceza avukatınızdan “KANUNEN” bekleyemezsiniz..

a) Dosya temyizen onandıktan yani ceza avukatının kanuni görev ve sorumluluğu bittikten sonra bila bedel dosyayı baştan aşağı farklı bir gözle ve istekle inceleyip irdeleyip ciddi vakit ayırıp angarya olarak görmeyip bahsedilen nitelikte bir çalışma yapması böyle bir zorunluluğunun olmadığını da göz ardı etmez iseniz güçtür.

b) Temyiz dilekçenizde ifade edilen hususların tekrarı niteliğinde dilekçenin başlığı değiştirilerek bir çalışma yapılır, sizi kırmamak adına salt başvuru yapılması için başvuru yapılır ise böyle bir çalışma ile de sonuç almanız güçtür.

c) Dosyanın başından sonuna dek görev yapan ceza avukatının temyiz aşamasına dek fark edemediği -varsa- hukuka aykırılıkları, yanlışları karar kesinleştikten sonra fark etmesi ve farklı bir sunumla itiraza konu olabilecek şekilde ileri sürmesi de güç olabilmektedir.

Yukarıda arz edilen hususların tümü şahsi bilgi, gözlem ve yorumuma dayalıdır. Sadece ceza hukukunda değil uzmanlık gerektiren her alanda tek bir kişinin görüşünü sorgulamadan doğru kabul etmek yerine farklı görüşleri dinleyip mantık süzgecinizden geçirerek değerlendirmeniz tavsiye olunur.

Ekran Resmi 2015-09-30 13.45.30