Kanunumuzda cinsel suçlar; TCK 102 Cinsel Saldırı, TCK 103 Çocuğun cinsel istismarı, TCK 104 Reşit olmayanla cinsel ilişki ve TCK 105 Cinsel Taciz olarak düzenlenmiştir.

Ülkemizde cinsel suçlarla ilgili sık sık kanun değişiklikleri yapıldığı (ve yakın zamanda yine yapılacağı) için mahkemece suç tarihinden sonraki değişiklikler dikkate alınarak suç tarihindeki düzenleme ile karşılaştırılmalı, eğer mahkumiyet hükmü kurulacaksa da gerekçeli kararda hangi kanunun sanık lehine olduğu tartışılıp tespit edilmeli ve sanık lehine olan kanun uygulanmalıdır. (Eğer sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleştikten sonra lehe kanun değişikliği yapılmışsa bu defa yerel mahkemece uyarlama yargılaması yapılması gündeme gelecektir.)

Lehe kanun tespitinin hiç veya gerektiği gibi yapılmadığı hallerde yerel mahkemenin bu hatalı uygulaması sanık avukatı tarafından istinaf (veya eski dosyalarda temyiz) incelemesine konu edilmeli, uyarlama yargılaması yapılması gereken hallerde ise sanık müdafii (avukatı) tarafından gerektiğinde talepte bulunularak müddetnamenin yeniden hesaplanması sağlanmalı, hükümlünün fazla ceza yatması önlenmelidir.

Cinsel suçlarda sanığı temsil eden ceza avukatı, sanığın beraati ile sonuçlanmayan dosyalarda diğer itiraz konuları dışında suç vasfının ve ceza miktarının sanık aleyhine hatalı tespit edilip edilmediği konusunu da titizlikle irdelemelidir. Çünkü uygulamada yerel mahkemelerce sanık açısından lehe kanunun tespit edilmediği veya yanlış tespit edildiği, hatta suç vasfında hataya düşülerek sanık aleyhine fazla ceza tayin edildiği binlerce örnek vardır.

18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı kanun ile TCK.’nın 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde ciddi değişiklikler yapılmış, cezalar ciddi miktarda artırılmış, suç kapsamları genişletilmiş ve tartışmalara yol açan TCK.’nın 102. maddesinin 6. fıkrasındaki mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hali tamamen kaldırılmıştır. Dolayısıyla kanunun önceki halinde mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmadığı tespit edildiğinde sanık lehine değerlendirilen bu hususun da değişiklik sonrasında değerlendirme dışı tutulmasına karar verilmiştir.

Son olarak Anayasa Mahkemesi’nin 26.05.2016 tarihli kararı ile TCK.’nın 103/1 maddesi iptal edilmiştir. Karar Resmi Gazetede yayınlanmasından (13.07.2016) itibaren 6 ay sonra yani 13.01.2017 tarihinde yürürlüğe girecektir. Yine daha önce Anayasa Mahkemesinin TCK.’nın 103/2 maddesine yönelik iptal kararının da 11.12.2016 tarihinde yürürlüğe gireceği dikkate alınırsa yakın zamanda doğacak ciddi kanun boşluğunu önlemek açısından cinsel suçlarla ilgili birkaç ay içerisinde kanun değişikliği yapılacaktır. Burada özellikle 12-15 yaş arasında olan ve kanunun mevcut haliyle rızalarını hukuken geçerli kabul etmediği mağdurların yeni kanunda rızalarına itibar edileceği ve 12-15 yaş aralığındaki “mağdurların rızalarının bulunduğu” olaylarda cinsel suç sanıkları ve hükümlüleri açısından lehe düzenlemelerin yapılacağını, ceza miktarlarının düşürüleceğini tahmin ediyorum. Zira Türk Ceza Kanunu’nda bir yandan ceza sorumluluğunu sanıklar açısından 12 yaşından başlatırken diğer yandan 14 yaşındaki mağdurun rızasını geçerli saymayarak sanığı cezalandırmak çelişkilidir. (12 yaşındakinin davranışlarını cezalandırılabilir görüp 14 yaşındakinin rızasına itibar etmemek, geçerli saymamak mantığa da aykırıdır.) Diğer yandan örneğin 14 yaşını doldurmuş bir genç kızın rızasıyla cinsel yakınlık kurduğu erkek arkadaşını çocuğun cinsel istismarı suçu işlediğinden bahisle ağır şekilde cezalandırmak, yani 4 yaşında bir çocuğa karşı cinsel suç işleyen sanıkla aynı kefeye koyup aynı madde ile yargılayıp aynı cezaya çarptırmak hakkaniyete aykırıdır.

Ülkemiz kırsalında halen imam nikahıyla evlenen 15 yaşından küçüklerin bulunduğu da düşünülürse konunun hassasiyetinin şimdiye dek fark edilmemesi ilginçtir. Kanaatimce kişilerin evlenmeleri için kanunda öngörülen yasal yaş sınırı dahi yeterli değildir. Ancak tüm suçlarda olduğu gibi cinsel suçlarda da yanlışları ağırlıkları ile orantılı şekilde cezalandırmak gerekir.

Cinsel suçların yargılamasında dikkat edilecek onlarca kriter vardır. Eğer haksız yere cinsel suçla yargılandığınızı veya hak ettiğinizden fazla ceza aldığınızı düşünüyorsanız vakit kaybetmeden cinsel suçlara hakim bir ceza avukatı edinmeniz faydanıza olacaktır.

Özgürlüğünüz değerlidir.

Ekran Resmi 2015-09-30 13.45.30