Cinsel istismar (veya cinsel saldırıya) ilişkin dosyaların her biri farklıdır. Nasıl ki aynı kıyafetin herkesin üzerine tam oturması mümkün değilse cinsel suçlarda her beraat gerekçesi de her dosyaya uymaz, geçerli olmaz. Çünkü her dosyanın mağduru, mağdurun aşamalardaki iddiaları, iddiaya konu olayın geçtiği yer, adli mercilere yansıma şekli ve zamanı, tanık anlatımları, sanığın beyanları ve gösterdiği deliller, sosyal inceleme raporu, adli muayene raporları ve görüşme tutanaklarının içeriği v.b. FARKLIDIR. Bu nedenle dosyanızdaki tüm özellikler değerlendirilip durumunuza uygun düşecek şekilde savunma yapılması, ceza almanız halinde de mahkemenin neden mahkumiyet verdiği “doğru tespit edilerek (bu konuda sıklıkla yanılgıya düşülmektedir.) istinaf veya temyiz başvurusunun da “dosyanızdaki onlarca hususta inceleme yapılarak” size özel hazırlanması gerekmektedir.

Bu makale Yargıtay Ceza Dairelerinin (ve İstinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemelerinin) sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle verdiği binlerce bozma kararı incelendikten sonra hazırlanmış olup yukarıda izah ettiğim sebeple aşağıda yer verdiğim birkaç örnek karar dahil cinsel suçlara ilişkin internette bulacağınız hiçbir kararın dosyanızla birebir örtüşmesini, size doğrudan fayda sağlamasını beklemeyiniz.

1) Delil yetersizliği; Cinsel suçlarda en sık kullanılan, genel beraat gerekçesidir; esasen gerekçe de değil sonuçtur. Çünkü bu gerekçe dosya kapsamındaki taraf ve tanık beyanları, raporlar, deliller, tutanaklar hep birlikte değerlendirildikten sonra yalnızca sanığın cezalandırılmasına yeterli vicdani kanaate ulaşılamadığını ifade eder ve kararlara “sanığın mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, somut, tarafsız, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından müsnet suçtan beraatine karar verilmesişeklinde yansır. Bu nedenle aşağıdaki örneklerde sanık lehine bu sonuca ulaşılmasında en etkili olduğu düşünülen hususa yer verilmeye çalışılmıştır.

a) Husumet ; Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/11974 E. 2017/735 K. 16.02.2017

Özel Daire burada sanığın müşteki ile arasında boşanma davasına da konu olan bir husumetin bulunduğu yönünde tanık anlatımları ile de desteklenen savunmasını mağdurenin çelişkili beyanlarına üstün tutarak sanığın, mağdureye yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar vermiştir.

b) Mağdure beyanlarının yetersizliği; Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10597 E. 2017/530 K. 07.02.2017

Özel Daire burada Mağdurenin yaşı sebebiyle ifade verememesi, diğer mağdurenin de beyanlarının içerikten yoksun olup suçun unsurlarını açıklayamaması nazara alarak sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkumiyetine ilişkin hükmün bozulmasına karar vermiştir

c) Mağdurenin çelişkili beyanları; Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10138 E. 2017/200K. 17.01.2017

Özel Daire burada mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanlarını dikkate alarak sanığın eyleminde cinsel amaç bulunup bulunmadığı hususunda şüpheye düşmüş ve sanığın beraati gerektiğinden bahisle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar vermiştir.

d) Mağdurenin olaydan çok uzun süre sonra şikayette bulunması ve olaydan sonra Sanıktan uzaklaşmayıp yakın irtibatına devam etmesi; Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/7823 E. 2017/11 K. 09.01.2017

Yukarıda delil yetersizliği başlığı altında özel beraat gerekçelerinden dördüne örnek verilmiş olup Ceza Dairelerinin kararlarında ön plana çıkardığı, burada zikredilmeyen sayısız farklı beraat gerekçesi mevcuttur. Belki başka bir makalemizi sırf bu örneklere ayırabiliriz.

2) Gerekçesiz hüküm kurulması; Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/9316 E. 2016/8707 K. 26.12.2016

3) Suçun unsurlarının oluşmaması

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/9555 E. 2016/8587 K. 19.12.2016

Cinsel suçlar TCK.’da oldukça yüksek hapis cezaları öngörülen ciddi suçlardandır. Cinsel suçla yargılanan bir sanığa kasten adam öldürme ve uyuşturucu madde ticareti suçundan daha yüksek cezalar rahatlıkla verilebilmektedir. Bu nedenle beraatiniz mümkün olmadığı takdirde üzerinize atılı suçun niteliğinin lehinize değişmesi bile ceza miktarının lehinize ciddi miktarda azalmasını sağlayabillir. Diğer yandan suç vasfının aleyhinize hatalı şekilde tayini (basit cinsel istismar yerine organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismar, cinsel taciz yerine basit cinsel istismar gibi), şartları oluşmadığı halde hakkınızda suçun nitelikli hallerinin (TCK. 103/4 cebir nedeniyle artırım gibi) veya zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, teşdide gidilmesi, teşebbüs yerine tamamlanmış suçtan hüküm kurulması da ceza miktarının aleyhinize anormal şekilde artmasına yol açabilir.

Eğer haksız yere böyle ciddi bir ithamla karşılaştı iseniz yapabileceğiniz tek şey edinebileceğiniz en iyi ceza avukatıyla mümkün olan en kısa sürede çalışmaya başlamaktır.

Özgürlüğünüz değerlidir.