Hakkında ceza davası açılan yahut hapis cezasına hükmedilen kişi bir an önce ve ne şekilde olursa olsun bu sıkıntısından kurtulmak isteyecektir. Hele daha önce ceza davası süreci yaşamamış, cezaevine girmemişse yani bu tür şeylere alışkın değilse bu süreçte korkması ve mantıksız davranması da oldukça doğaldır.

Yakını cezaevinde olan kişinin aklı hep ordadır. Yemek yerken, televizyon izlerken, uyumaya çalışırken, tatile gittiğinde hiçbir şeyden tat alamaz, hep yarım yaşar. Yakınının en kısa sürede özgürlüğüne kavuşması için sürekli bir çare arayışı içerisindedir.“Acaba yapabileceğim bir şey var da yapmıyor muyum?, Para ile bu işi çözebilir miyiz?gibi her türlü soru aklına gelir. Bu arada görüş için cezaevine gittiğinde diğer mahkum yakınları ile karşılaşır, ayaküstü sohbet ederken Şu avukat kesin çıkartıyormuş ancak çok para istiyormuş, bizim paramız olsaydı kardeşimiz burada olmazdı” gibi sözler duyabilir. Yine cezaevindeki yakını, koğuş arkadaşlarından duyduğu veya bizzat gelip kendisine hakim ile yakınlığı olduğunu iddia eden bir avukatın ismini verip; “şu avukat bizim mahkeme başkanının damadı, gelini, kuzeni vs. imiş, gidin görüşün, parası neyse verelim, kurtulayım buradan” diyebilir.

Eğer kendinizin veya bir yakınınızın ceza dosyası için görüşmeye gittiğinizde avukat “Yakınınızı bir haftaya-bir aya-ilk duruşmada tahliye ederim”, “Kesin beraat ettiririm, kesin sonuç alırım”, “Mahkeme hakimi-savcısı yakınımgibi cümleler kuruyorsa yani size hizmet vermeye değil satış-pazarlamaya odaklanıyorsa (sakın böyle konuşmasını kendisine güven duyduğu şeklinde yorumlamayın) ondan uzak durun. Çünkü dosyanızda karar verecek olan kendisi olmadığı için böyle bir taahhüt vermesi mümkün olmadığı gibi böyle konuşuyorsa size hizmet vermek gibi bir derdi, o hizmeti verebilecek kapasitesi de yoktur. İyi bir ceza avukatı olmak için sürekli okumak, araştırmak, tek bir dosyanın savunması için bazen haftalarca çalışmak yani emek sarf etmek gerekir. Emek sarf etme niyeti olmadığı konuşmasından anlaşılan bir avukatın size faydalı olabilme ihtimali de yoktur. İyi bir ceza avukatı sanık veya yakınları ile konuşurken SADECE savunma için elinden geleni yapacağını, dosyası için kendisi yargılansa göstereceği kadar ciddiyet göstereceğini söyleyebilir yani yalnızca vereceği hizmete odaklanabilir.

Ceza davası sürecinde yukarıda anlatılanlara benzer olaylarla karşılaşma ihtimaliniz yüksektir. Eğitimli insanlar bile bazen bu süreçte mantıklarını bir kenara bırakıp duymak istediklerine inandıkları bir ruh haline girerler ve maalesef kandırılırlar. Oysa hiçbir ceza mahkemesi başkanı, hakimi, savcısı, yakını da olsa bir avukat aracılığıyla itibarını, mesleğini, özgürlüğünü tehlikeye atmaz. Neden mi? 1- Suçtur; Taahhüt edilenler size hoş gelse de kamu görevlisinin rüşvet alması niteliğindedir, ciddi bir suç teşkil eder. 2- İhtiyaçları yoktur: Günümüzde bir hakim-savcının aylık geliri Türkiye şartlarına göre gayet iyidir. Emekli olduklarında avukatlık-hukuk müşavirliği yapabilir, yine para kazanabilirler. Ceza mahkemesi hakiminin maddi menfaat için böyle bir ahlaksızlığa tenezzül ederek itibarını mesleğini, özgürlüğünü riske atma ihtimali yoktur. 3- Hakim-savcılar ve yakınları maddi olarak da devletin denetimi altındadır. Bir hakim maddi geliri ile orantısız bir mülk aldığında yahut eşinin, oğlunun banka hesabına geliri ile orantısız bir para yattığında hakkında soruşturma açılır. “Siz hakim olsaydınız böyle bir riske girer miydiniz?” veya böyle bir niyetiniz olsa cezaevine giden bir avukat aracılığıyla alenen ilan eder miydiniz?

Özetle; Eğer bir avukat size hakimin yakını olduğunu veya başka bağlantıları olduğunu, bu yakınlığını-bağlantıyı kullanarak veya hakime-savcıya para vererek size bir fayda sağlayacağını söylüyorsa %100 yalan söylüyordur. İtibar etmeyin. Ceza avukatı seçerken de satış-pazarlamaya değil hizmet vermeye odaklananları tercih edin.

Not: Yukarıda anlatılanlar para (rüşvet) karşılığı Yargıtay’da, İstinaf’ta iş çözeceğini, dosya halledeceğini söyleyenler için de AYNEN geçerlidir.

Özgürlüğünüz değerlidir.

Av. Alper SARICA